Yalnızlık Cesaret İster- Merve Deniz



Sayfa Sayısı: 448
İndigo Kitap
2015
20 tl

Kitap Tanıtımı

Birbirlerine yasladıkları tek şey bedenleri değildi; tüm umutları, umutsuzlukları o gece koyun koyunaydı.

Issız bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız üç şey ne olurdu?

Başarılı, genç ve güzel bir kadın olan Rüya, ta ki âşık olduğu adamla aynı adaya düşene kadar bu sorunun yanıtını hiç düşünmemiştir. Gönlünü, çalışanların "Otoriter Despot" ismini verdiği yöneticisi Arel Bozan'a kaptıran Rüya, Arel'in kendisini fark etmesi için sonsuz bir çaba içindedir, ama ne yaparsa yapsın bir türlü Arel'in dikkatini çekmeyi başaramaz. Çıkacakları Hindistan geziyse Rüya'nın son şansıdır: Ya devam edecek ya da vazgeçecektir. Fakat hiçbir şey planladığı gibi gitmez ve kendisini âşık olduğu adamla birlikte ıssız bir adada bulur. Acaba hayatta kalmak için büyük bir mücadele verdikleri bu ıssız adada Rüya, Arel'in duvarlarını yıkabilecek midir?


Kitap Yorumu


Kitabın kapağındaki “Bir Issız Ada Hikâyesi” alt başlığıydı ilk ilgimi çeken. Malum ülke olarak tam anlamıyla “Survivor” fanatizmi yaşadığımızdan belki de acaba bu işin hikâyesi nasıl olur diye düşündüm. 

Merve Deniz kalemiyle daha önce tanışmamıştım. Wattpad’de yayımlanmış ama okuma fırsatım olmamıştı hikâyeyi, kısmet kitabaymış. 

Rüya hem güzel hem de zeki bir kadındır. Yazılım uzmanı olmuş ancak bir süre farklı yerlerde çalıştıktan sonraki durağı, hayatına damga vuracak bir dönem yaşatır. İşe başlarken hiç böyle şeyler yaşayacağını düşünmemiştir. 

Arel yalnızlık ve korkular içinde büyümüş bir çocuktur. Yaşadığı şansız çocukluğun onu ileride acımasız bir adama dönüştürmesi ise kaçınılmazdır. Tabii bir de buna zamanında yediğin hurmalar gün gelir tırmalar hesabı eklenince, kendini ıssız bir adada buluverir. Kendi yetmiyor gibi bir de Rüya’nın başını derde sokmuştur. 

Büyük bir iş peşinde olan Rüya ve Arel, Hindistan’a bir proje için giderler. İşte olayların çıkış noktası orası olmuştur. İtiraf edilen aşkla birlikte ilk viraj alınmıştır. İkinci virajda hazır olun ama Rüya odasında gözünü açtığında Arel’i elleri kolları bağlı halde bulur. Üçüncüsü ise ikilinin gözlerini açtıklarında kendilerini bir gemide bulmalarıyla başlar. Ardından da kendilerini ıssız bir adada bulurlar. Neler oluyor, nasıl oluyor dediğinizi duyar gibiyim ancak bu soruların cevabını en yakın kitapçıya giderek bulabilirsiniz zira benden bu kadar! 

Yer yer fazlalaşan betimlemelerle birlikte oldukça duygusal bir dil hâkimdi kitaba. Zaman zaman bu beni zorladı. Bir diğer zorlayan etken ise kitabın puntosuydu. Keşke biraz daha büyük olsaydı. Takıldığım birkaç nokta vardı, onlara değinmeden geçemeyeceğim. Rüya’nın denizde uyuması mesela bende soru işareti. Denizde nasıl uyunur ki??? Sonra İnci ile Ümit’in yaşadığı… 

Değişik bir kurgusu vardı kitabın. Hayal edemeyeceğim pek çok noktanın bir araya gelmiş haliydi. Sırf meraktan bile okutur yani kendini :D İnci’nin varlığı, Ümit’in olaya dahil oluşu, Natali’nin ortaya çıkışı derken aksiyon üzerine aksiyon yaşanıyor :D 

Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dilerim. Merve Hanım’a da yazarlık kariyerinde başarılar dilerim.

Benim puanım;

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI